İdare Hukuku Dinamiktir
İdare Hukuku Disiplinler Arasıdır
Toplumların tarihleri incelendiğinde idarenin her toplumda vazgeçilmez bir düzen biçimi olduğu görülmektedir. Bu nedenle idare hukukuna statik demek doğru olmaz. İdare hukuku dinamik bir hukuk dalıdır. Gün geçtikçe toplumlardaki sosyal, kültürel, siyasi yapı, bilim, teknik ve çevre sürekli olarak gelişerek değişmektedir. İdare hukuku bu bağlamda değişimlere ayak uydurarak devamlılığı olan bir alandır. Çünkü idare hukuku hepsine ayak uydurarak zorunlu da olsa toplumun değişimlerine uymak zorundadır. İdare olmadan bir toplum yönetilemeyeceği gibi idare hukuku olmadan da düzenli bir toplum yapısından söz edilemez. İdare hukuku yapısı bakımından ağır işleyen değil dinamik bir şekilde süregelen bir hukuk dalıdır. adresinden bu konuda başarılı bir avukat yardımı alabilirsiniz.
İdare Hukuku Önemi
Bir toplumun idaresi örgütlenerek olmaktadır. Bununla beraber idare hukukunun disiplinler arası olduğunu söylemek yanlış olmaz. İdare hukuku kurallarını uygulamak için hukuk dışında yer alan disiplinleri ile ortak çalışmalar yürütmek gerekir. Bu nedenle işbirliği yapılması kaçınılmazdır. İdare hukuku için şunu söylemek çok yerinde olacaktır. İdare hukuku, geçmişten günümüze her daim şahısların bir ürünüdür yani doğrudan olsun dolaylı olsun şahısların davranışlarını etkilemek gibi bir amaç doğrultusunda oluşmuştur. İdari organları temsil eden kişiler olan kamu yararına çalışan görevliler ve biz vatandaşlar arasındaki ilişki idare hukukunun sosyal ilişkileri olarak açıklayabiliriz. İdare hukuku, üstlendiği görev ve içeriği bakımından diğer hukuk dalları ve hatta ki sosyal bilimlerin dalları ile yakın bir ilişki kurmak zorundadır. Bu bağlamda idare hukuku, bütün hukuk dallarının tam ortasında bulunan hepsiyle etkileşim halinde olan disiplinli bir hukuk dalıdır. Özerk yapısı itibariyle diğer hukuk dallarından ayrılmaktadır. Diğer hukuk dallarından beslenir ama bu beslenme olduğu gibi almak değildir, kaynağından aldığını kendi içinde özgün bir hale dönüştürür.